→Met Müzesi çalışanları Filistin için ayakta
New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi çalışanları, bursiyerleri ve gönüllüleri, İsrail’in Gazze’yi bombalamaya devam ettiği bir dönemde, müzenin idarecisive genel müdürü Max Hollein’e açık bir mektup yazarak kurumu “Filistinlileri ve Filistin’in kültürel mirasını savunmaya” çağırdı.
Hyperallergic’te yer alan habere göre, müze çalışanları 11 Mart’ta Hollein’e açık bir mektup göndererek müzenin bombalamalara son verilmesi çağrısında bulunan bir bildiri yayımlamasını talep etti. Hamas’ın İsrail’de düzenlediği7 Ekim’deki terör saldırısından bu yana,yaklaşık 1.200 İsraillinin öldüğü ve 250 kadarının rehin alındığı, 31 binden fazla Filistinlinin öldürüldüğü bildirildi.
Met personelinin mektubuna göre, can kaybının yanı sıra Gazze’deki binaların çoğu yıkıldı. Gazze’nin en eski camisi olan Gazze Ulu Camisi’nin büyük bir kısmı da dahil olmak üzere 100’den fazla caminin harabeye döndüğü bildirildi. Dünyanın en eski üçüncü kilisesi olduğuna inanılan Aziz Porphyrius Kilisesi, içerisinde yüzlerce Filistinlinin bulunduğusırada İsrail’in hava saldırısında hasar gördü.
Met çalışanları mektupta, çatışma zamanlarında kültürel miras alanlarının korunması konusunda müzenin sesini yükselttiği emsallere dikkat çekti; 2001 yılında müze, Afganistan’da Taliban tarafından Bamiyan’daki iki Buda’nın yok edilmesine yüksek sesle karşı çıkmıştı. Bir sözcü The Art Newspaper'a yaptığı açıklamada Met’in, çalışanlarının görüşlerine değer verdiğini veonlarının bakış açılarının paylaşılmasını teşvik ettiğini söyledi.
→ Nicolas Berggruen Venedik imparatorluğunu genişletiyor
Paris doğumlu koleksiyoner Nicolas Berggruen, Venedik’te ikinci bir sergi alanı açıyor. Cannaregio semtindeki Palazzo Diedo, Berggruen Arts&Culture inisiyatifinin bir parçası olarak sergi mekânına ve misafir sanatçı alanına dönüştürülecek.
Urs Fischer, Piero Golia, Carsten Höller, Aya Takano, Lee Ufan ve Liu Wei’nin de aralarında bulunduğu 11 sanatçının mekâna özgü işleri Janus adlı sergide (19 Nisan-24 Kasım) bir araya geliyor.
Bir basın sözcüsüne göre eserler genellikle freskler, Murano camı, değerli kumaşlar ve Venedik zemin tasarımı gibi Venedik’le ilgili geleneksel el sanatlarından ilham alıyor. 1700’lü yılların başında mimar Andrea Tirali tarafından inşa edilen Palazzo Diedo, 1888’de Venedik şehrine geçti.
Geçtiğimiz iki yıl içinde Berggruen Arts&Culture, 18. yüzyıl sanatçıları Francesco Fontebasso ve Costantino Cedini’nin iki fresk serisini ve bir Roma capriccio’sunu (tarihî ve kurgusal unsurları birleştiren bir sahne) koruyarak sarayda önemli bir restorasyonu tamamladı. Berggruen, binanın restorasyonunu finanse ediyor aynı zamanda işletme masraflarını da karşılayacak.
Berggruen ayrıca 2021 yılında Venedik’in Giudecca Adası’ndaki tarihî Casa dei Tre Oci’yi de satın alarak Berggruen Enstitüsü olarak bilinen kültürel düşünce kuruluşunun Avrupa’daki üssü haline getirmişti.
→ Kuzey İtalya için iddialı kamusal sanat programı
İtalya’nın en önemli hayırsever kuruluşlarından biri olan Fondazione per l’Arte Moderna e Contemporanea CRT (Modern ve Çağdaş Sanat Vakfı), 2024-2027 programının bir parçası olarak Piedmont bölgesi genelinde dört yıllık iddialı bir kamusal sanat projesi başlattı. Radis olarak bilinen proje kapsamında her yıl bir sanatçı yeni bir kamusal eser yaratmak üzere bir komisyon kazanacak.
İlk eserin Torino’nun yaklaşık 80 kilometre güneyindeki Stura Vadisi’ne koyulması amaçlanıyor. Vakıftan yapılan açıklamada, “Yeni sanat eseri, sergilendiği yere kalıcı olarak ödünç verilmek üzere vakfın malı olacaktır,” denildi.
Şu anda feshedilmiş finans kuruluşu Banca CRT’nin hayır kurumu bölümü olan Fondazione Arte CRT, 1991 yılında kurulduğundan bu yana Torino ve Piedmont bölgelerinin kültürel kimliğini güçlendirdi ve Galleria Civica d’Arte Moderna e Contemporanea di Torino (GAM,Torino Sivil Modern ve Çağdaş Sanat Galerisi) ve Castello di Rivoli’ye uzun vadeli ödünç verilen, değeri 40 milyon euro’nun üstündeki 900 modern ve çağdaş eserden oluşan bir koleksiyon topladı. Satın alma bütçesinin 2023’te 515 bineuro’dan 1 milyon euro’ya yükseltilmesi bu kurumların yararına olacak.
Bu arada Torino’da yaşayan yüksek profilli koleksiyoner Patrizia Sandretto Re Rebaudengo vakfın yeni başkanı oldu. Vakfın yeni uluslararası girişimleri arasında, Carolyn Christov-Bakargiev küratörlüğündesonbaharda Paris’teki Bourse de Commerce’de düzenlenecek, vakıf koleksiyonundan 25 eserin yer alacağı bir arte povera sergisi yer alıyor.
→ Filistin tartışması San Francisco sanat merkezini sardı
San Francisco’daki Yerba Buena Sanat Merkezi'nin (YBCA) genel müdürü Sara Fenske Bahat, kurumda düzenlenen Filistin yanlısı bir etkinliğin ardından geçtiğimizay istifa etti. Şubat ayında, A love letter to Gaza (Gazze’ye Aşk Mektubu) kolektifi olarak bilinen grubun, Bay Area Now 9 sergisinde yer alan sekiz sanatçı, eserlerini Filistin yanlısı mesajlar verecek şekilde değiştirdi; ayrıca “sanat merkezinin sanatçılara yönelik sansürüne son verilmesi” ve “YBCA’nın siyonist fon sağlayıcılarının ve yönetim kurulu üyelerinin görevden alınması” çağrısında bulunan broşürler dağıttılar. Talepler, sanat merkezinin 500’den fazla çalışanı ve üyesi tarafından imzalanan açık bir mektupla desteklendi.
YBCA yönetim kurulu protestoya yanıt olarak 21 Şubat’ta yaptığı açıklamada şubat ayındaki protestoda dağıtılan bildirilerin “merkeze yönelik bir dizi yanlış suçlama ve makul olmayan talepler” içerdiğini söyledi. San Francisco Chronicle’a göre, aralarında Courtney Desiree Morris ve Leila Weefur’un da bulunduğu sekiz sanatçı, sanat merkezinin mütevelli heyetiyle bir görüşme talep etti.
Bay Area Now 9 sergisi bu olayların sonrasında yeniden açıldı. Sanat merkezi tarafından yapılan çevrimiçi açıklamada,“Değiştirilen sanat eseri değişmeden kalırken... yeni levhalarla sanatçılar tarafından yapılan değişikliklerin bağlamının anlaşılması sağlanacaktır.Sanatçıların ifade ettiği görüşler kendilerine aittir, YBCA’nın görüşleri değildir,” ifadesi kullanılıyor. Fenske Bahat mütevelli heyetine gönderdiği istifa mektubunda, tüm “siyonist yönetim kurulu üyelerinin ve fon sağlayıcıları”nın sanat merkezi tarafından organizasyondan çıkarılması yönündeki taleplerin “ne verimli ne de hoşgörülebilir” olduğunu yazıyor ve bu taleplerin sanat merkezinin misyonunu ve kurumun San Francisco Belediyesi’yle yaptığı anlaşmayı ihlal ettiğini söylüyor.
→Denver Sanat Müzesi yağmalanan eserleri iade ediyor
Denver Sanat Müzesi, antika eser kaçakçılığıyla suçlanan Douglas Latchford eliyle gelen, eskiden kalma 11 eseri Vietnam, Tayland ve Kamboçya’ya iade edecek. Müzenin web sitesinde yayımlanan bir açıklama 2023 yılının başlarında müze yetkililerinin müze koleksiyonundaki bir eserle ilgili olarak hem ABD’li hem de Vietnamlı yetkililerle temasa geçtiğini ve eserin, müze koleksiyonundan çıkarılan ve müzenin iade etmeyi kabul ettiği antika bronz bir hançer olduğunu belirtiyor. Bu eser, Güneydoğu Asya’dan gelen ve müzenin elinden alınan 11 eski eserden biri.
Müzenin açıklamasında, koleksiyondan çıkarılan 11 parçanın merhum hayırsever Emma Bunker’la bağlantıları olduğu da belirtiliyor. “Müzeye Bunker’dan gelen bu [koleksiyondan çıkanların olduğu] listedeki diğer eserlerin de,hakkında soruşturma açılan Douglas Latchford’la dolaylı bağlantıları vardı.
The Denver Post’un kampanyasının ardından müze, Arts of Asia galerisinden Bunker ismini çıkardı. Bunker’ın ailesi bu galeri için para toplamıştı. Bunker’ın, Kamboçya ve Tayland’daki tapınaklardan yağmalanan heykelleri satan Bangkok merkezli simsar Latchford’la yakın bağlantıları bulunuyor. Bunker, Latchford’la birlikte Kamboçya sanatı üzerine kitaplar yazdı, uzmanlar bu kitapların sahte kaynaklarla dolu olduğunu söylüyor.
→Aliph Vakfı Kültürel Miras Destek Programı Beyrut ve Musul’daki alanları restore ediyor
Çatışma bölgelerinde faaliyet gösteren Kültürel Miras Destek Programı (Aliph), Beyrut ve Irak’ın Musul kentindeki dört önemli mekânı 3,4 milyon dolar maliyetle restore etti. Geçtiğimiz ay Aliph, Beyrut’ta 19. yüzyıl sonlarına ait bir saray evinin açılışını yaptı, ev şu anda El-Makassed adlı hayır kuruluşunun merkezi olarak kullanılıyor.
Aliph yaptığı açıklamada, Avrupa İşbirliği ve Kalkınma Enstitüsü (IECD) tarafından Lübnan Eski Eserler Genel Müdürlüğü’yle işbirliği içinde yürütülen rehabilitasyon projesinin, yüksek mimari ve sosyal değere sahip bir binanın restore edilmesini sağladığını belirtti. Aliph, Ağustos 2020’de şehirde meydana gelen büyük patlamanın ardından Beyrut’un en eski okullarından biri olan Zahrat El İhsan Rum Ortodoks Okulu’nun onarımına da katkı sağlamıştı. Yaklaşık 1.000 öğrenciyi barındıran ve bir manastır ile bir kiliseye ev sahipliği yapan okul, patlamada büyük hasar görmüştü.
Musul’da, İslam devletinin işgali sırasında hasar gören El Masfi Camisi, Irak Devleti Eski Eserler ve Kültürel Miras Kurulu (SBAH), Musul Sünni Vakfı, Ulusal Miras Enstitüsü (INP-Fransa) ve Ecole de Chaillot’la ortaklaşa restore edildi. Musul’daki 19. yüzyıl başlarına ait Tutunji Evi’nin restorasyonu Pennsylvania Üniversitesi’nin Irak Mirası Stabilizasyon Programı, SBAH ve Musul Üniversitesi’yle birlikte üstlenildi. Müzeye dönüştürülecek olan ev, yerel mermerden kabartmalarla süslü.
Barbican’da sansür tartışması şiddetleniyor
İki sanatçı, Yto Barrada ve Cian Dayrit, sansür tartışmalarının ardından eserlerinin Londra’daki Barbican Centre’da 26 Mayıs’a kadar devam edecek olan Unravel: The Power and Politics of Textiles in Art (Sökmek: Kumaşların Sanattaki Gücü ve Siyaseti) sergisinden çıkarılmasını talep etti. Bu karar, iki koleksiyoncunun, merkezin, yazar Pankaj Mishra’nın Gazze ve Holokost üzerine şubat ayında yapacağı London Review of Books konuşmasını iptal etme kararını protesto etmek amacıyla, ödünç verdikleri eserleri sergiden çekmelerinin ardından geldi.
29 Şubat’ta Barbican, Loretta Pettway’in iki yorganını, onları ödünç veren koleksiyonerler Lorenzo Legarda Leviste ve Fahad Mayet’in talebi üzerine sergiden çıkardı. Koleksiyonerler, Barbican ekibiyle yaptıkları yazışmaları yayımlayarak konuşmanın iptal edilmesinin ardından merkezi “sansür ve baskıuygulamak”la suçladılar ve yorganların “Filistin’le dayanışma için” kaldırılmasını talep ettiler. Galeri bu talebe uydu ve Pettway’in yorganlarının daha önce sergilendiği yere, sergilenmeme nedenini açıklayan bir levha yerleştirdi.
Barbican, Barrada ve Dayrit’in ikişer eserini sergiden kaldıracağını doğruladı. Barbican, sanatçıların eserlerini Unravel’den çekme kararına saygı duyduklarını ve eserlerin kaldırılıp yerlerine açıklamalı levhaların konulacağını söyledi.
Barbican’ın CEO’su Claire Spencer yaptığı açıklamada, merkezin şu anda “bu kararın alındığı koşulları kapsamlı bir şekilde gözden geçirdiği”ni söyleyerek ekledi: “Süreci daha iyi ele alabilirdik, bunu kabul ediyoruz... Bunun sanatçılar, mali destek verenler ve küratörler üzerinde yarattığı etkiden ötürü üzgünüz.”
→ 6. Mardin Bienali Daha Uzaklara temasıyla izleyiciyle buluşuyor
Mardin Sinema Derneği tarafından düzenlenen, direktörlüğünü Döne Otyam ve Hakan Irmak’ın yaptığı Mardin Bienali’nin 6. Edisyonu, Daha Uzaklara başlığıyla 10 Mayıs-10 Haziran 2024 tarihleri arasında gerçekleşecek.Ali Akay küratörlüğündeki bienalde, “günümüzde yaşamakta olduğumuz tüm sanatsal, siyasi ve sosyolojik sorunların ötesine nasıl geçebileceğimiz” irdelenecek.
Alman Karargâhı, Develi Han, Tasarım Vakfı Galerileri gibi farklı mekânlarda yer alan bienal Mardin kentinin tarihinden ve kültürel mirasından da besleniyor.
2010 yılında başlayan Mardin Bienali bugüne kadar 300 sanatçı ve 550 esere ev sahipliği yaptı. Bienal 6. Edisyonu’nda yerli ve uluslararası sanatçıları ağırlamaya devam ediyor. Bu yıl bienalin seçkisinde Ahmet Öğüt, Ali Kazma, Aslı Çavuşoğlu, Ayşe Erkmen, Cevdet Erek’in yanı sıra Nil Yalter, Liam Gillick, İnci Eviner, Güneş Terkolve 60. Venedik Bienali’nin temasına 2004’teki bir serisinin ismi verilen Claire Fontaine Kolektifi yer alıyor.
Bienalin 6. Edisyonu Daha Uzaklara temasıyla Akay’ın küratör metninde değindiği üzere, “doğaya, kültüre... bitkilere, hayvanlara ve başka insanlara, etnisitelere, milletlere, sınıflara ve bölgelere...ırkçılığa karşı mücadeleyi nasıl birlikte var olma haline çevirebiliriz?” sorusunu irdeliyor.